Kuşadası Kent Meclisi'nin, yerel seçim tarihinin açıklanmasının hemen ardından düzenlediği "Kuşadası'nda Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyoruz?" konulu 1. Kent Konferansı büyük ilgi gördü.
Belediye Düğün Salonunda saat 14.15'de başlayan toplantıda dile getirilen görüşler, Kuşadası'nda yankı buldu.
Belediye Başkanı Fuat Akdoğan, belediye meclis üyeleri, sivil toplum örgütleri ve siyasal parti temsilcileri ile 150 dolayında kent meclisi üyesinin katıldığı toplantıda Yusuf Güneş (İnş. Müh.Odası), Yahşi Karamollaoğlu (Mim. Odası), Ali Ergül (Ticaret Odası),
YUSUF GÜNEŞ-İnş. Müh. Odası Tem.:
Bizler Kuşadası'nda sevinçleri de kederleri de iliklerine kadar hep
birlikte yaşayan, her şeyin insan için olduğuna inanan, çeşitli
meslek gruplarına mensup kişileriz. İçinde bulunduğumuz durum ve
Kuşadası'nın mahkum edildiği yönetim tarzına karşı hep birlikte
sesimizi çıkarma, birlikte hareket etme ve ortak akıl üretme
konusunda hemfikiriz. Amacımız Kuşadası'ndaki siyasi nöbetleşmeye
bir son vermek bu hususta mücadele etmektir. Halkın Asil, seçilenin
Vekil olduğu siyasal sistemimizde, bunun hiç bir zaman gerçeğe
dönüşmediğini görüyor, aksine seçilenlerin Asil gibi davranıp belli
bir çıkar grubu ile belde yönetmenin bizi getirdiği noktaya DUR
demek istiyoruz. Bu nedenle de biz diyoruz ki
-Çağdaş,demokrat, şeffaf,katılımcı,akılcı,üretken, dürüst ve en
önemlisi DOST bir Belediye yönetimi,
-Önceliklerin beraber tespit edildiği, projelerin birlikte
üretildiği ve uygulandığı, sonuçlarının birlikte paylaşıldığı bir
yönetim,
-Keyfi kararların olmadığı, "ben yaptım oldu zihniyetinin terk
edildiği bir yönetim,
-Birikimli insanların maddi ve manevi katkılarının önem kazandığı
bir yönetim,
-Halkın ekonomik olarak kalkındığı sürdürülebilir turizm ve adaletli
gelir dağılımının sağlandığı bir kent yaratacak bir yönetim
-İnsan haklarına, çoğulcu katılımcı ve demokratik ilkelere dayalı
çağdaş,şeffaf , etkin ve özerk bir yapıya kavuşmuş bir belediye,
-Halkın ortak gereksinimlerini "Beşikten-Mezara" tüm kent ihtiyacını
ekonomik, kullanılabilir ve kültürel zenginlikleri de göz önünde
bulundurarak halkın refahına yönelik hizmetleri üreten, toplum
yararına gerçekleştiren konumda bir belediye,
-Hak edenin hakkını aldığı,aracısız-tefecisiz, "Halk Için-Halk
yararına ilkesine bağlı bir belediye,
-Her isteyenin istediğini yaptığı, hak ve hürriyetlerin gasp
edildiği, her yasal işin güçleştirildiği bir düzeni değil, herkesin
yerel yasalar önünde eşit, kent-komşu haklarına
saygılı,hürrriyetlerin kısıtlanmadığı bir düzeni kuracak donanıma
sahip bir yerel yönetim,
-Kent planlarının en acımasız rant aracı olmaktan çıkarılıp,
planların aleni,şeffaf,çağdaş,turizm kentine yakışır, anlaşılabilir,
yaşanabilir; keyfiyete bırakılmayan ve kent gelirinin artmasına
yönelik, yaşamsal rantın öne çıkarıldığı ileride bozulabilir
kaygısının yaşanmadığı planlamayı sağlayacak bir yerel yönetim,
-Bilgi edinme,dava açma,şikayette bulunma mekanizmasının işlediği,
görev-yetki ve sorumluluğun paylaşıldığı ve de belli olduğu,
kapıların açık, masaların ak, muhatapların işinin ehli, paylaşımın
yüksek ve kente yayıldığı bir ortamı yaratacak bir yönetim,
-Önce insan ilkesine bağlı,kamu malının ve çevrenin korunup-
kollandığı, hiç bir özel çıkarın beklenmediği, belli
grup,parti,klan,arka oda ilişkilerinin lafının bile edilmediği
Kuşadası'nı yaratacak bir yönetim,
-Belediye mülklerinin sahipli,değerli, belediye gelirlerinin -
giderlerinin dengeli, kamu malının peşkeş çekilmediği, dededen
toruna işletmelerin devir edilmediği, denk bütçeli, emeğe saygılı
bir düzen kuracak yönetim,
-Hiç bir etki ve baskı altında kalmadan tüm gücün halktan
geldiğinden hareketle bir daha seçilir miyim kuşkusundan, oy
kaybeder miyim kaygısından uzak, halk için halka göre duygusuna
sahip, yasaların öngördüğü kurallara uyan, alman Meclis ya da Yargı
Kararlarını uygulayan, kentli ile birikimli örgütlerle işbirliği
içinde olan düzeni kuracak anlayışı yerleştirecek bir yönetim
istiyoruz.
Ve bu hususta çıktığımız yolda bizlerle birlikte olmak isteyen
Kuşadalıları birlikteliğe çağırıyoruz..Eğer siz de bunları istiyor
ve de onaylıyorsanız güç verin destek verin. Kuşadası'nın makus
talihini, kıralım yıllardır bir türlü kırılamayan, hep iki isim
arasına sıkışan tahteravalliyi…
Yusuf GÜNEŞ
İnşaat Mühendisi
İMO Kuşadası Temsilcisi
Kentimizin bu gün içinde bulunduğu durum uzun yıllar boyunca uygulana gelen yanlışların bir sonucudur.Bu yapılan yanlışlarda yerel yöneticilerin olduğu kadar bizlerin de sorumluluğu vardır. En azından Kuşadası halkı olarak yerel yöneticilere dur demedik, yapılan yanlışlardan yararlanmanın hesabını yaptık.
Sonuçta; tarih, kültür ve doğa ,yani elimizde bulunan bütün değerlerimizi çok ucuza harcadık. Şimdi artık anladık ki sahip olduğumuz değerleri bozarak elde ettiğimiz kazançlar çok kısa sürede bitiyor. Sonra elimizdeki değerleri de yitiriyoruz.
İşte yıllar boyu yerel yönetimlere egemen olan, bu çıkar ilişkilerine dayalı düzen Kentimizi tükenme noktasına getirmiştir. Bu noktada hala suskun kalmak, olana bitene karşıdan bakmak , kentin tükenmesindeki sorumluluğumuzu bir kat daha arttıracaktır. Bizler sustukça , kentin ve tüm değerlerinin yağmalanmasını seyrettikçe, maddi, manevi tüm kişisel değerlerimizi de yavaş yavaş yitireceğiz.
Kentimiz bizim yurdumuzdur. Kentimize sahip çıkmak, bütünüyle yurdumuza sahip çıkmakla eşdeğerdir.
Bu anlamda; Kent Meclisi, kentin hemen her kesiminden halkın temsilcilerini biraraya getirmesi nedeni ile önemli bir ortam. Burada hemen her kesimden kentli, kendi yönünden kent sorunlarını dile getirebiliyor. Halkın sesinin yönetimlere duyurulması bu meclis aracılığı ile gerçekleşebiliyor. Kente ve kentin sorunlarına ve tüm olumsuzluklara karşı bu meclisten ses yükselebiliyor. Bu şekilde kente sahip çıkmak da mümkün oluyor. Bu güne kadar kent meclisinin icraat yetkisi bulunmaması nedeni ile hiçbir işlevi olmadığı dile getirildi. Ben bu düşünceye katılmıyorum. Bence bu meclis en azından toplumun her kesiminden insanların kentin sorunlarından bilgi sahibi olması ve kentin sorunları üzerinde düşünmeye zorlanması açısından toplumun gelişmesinde önemli işler başarmıştır. daha da başaracağına inanıyorum. Demokrasi bir sabır işidir. Yavaş yavaş gelişir. Kuşadası halkının bu meclise ilgisizliğinden yakınarak çalışmaları yavaşlatmak doğru olmaz. Bu mecliste yer alan kişiler özellikle çaba harcayıp geniş halk kesimlerinin de bu toplantılara katılmalarını sağlamalıdır.
Halkın inanmadığı ve katılmadığı bir işin başarıya ulaşması zordur. Halkın benimsemediği bir işin sürdürülebilmesi ve korunması da bir o kadar zordur. O nedenle bu meclisin Kuşadası Kentlilerinin Meclisi olduğunu halka bıkmadan usanmadan anlatmalıyız.
Bildiğiniz gibi yerel seçimler yaklaşıyor. Bu ortamda yerel yönetime talip olan adaylar ve kadroları konusunda biz kentliler olarak elbetteki yorum yapmalıyız. Kentimizin ve dolayısı ile hepimizin kaderini belirlemeye yetkili kılacağımız bu kişilerden ne istediğimizi gür bir sesle açıklamalıyız. Bu gidişe dur demek bizim elimizde.
Değerli arkadaşlar , hepimiz de biliyoruz ki bu güne kadar Kentimizde
yerel seçim propagandaları hep kentimizin ve değerlerimizin yağmalanması ve pazarlanması üzerine kuruldu. Somut olarak konuşmak istememiştim. Ama söylemeden edemeyeceğim ; plajlar, şemsiyeler, şezlonglar çeşitli kişilere paylaştırıldı. Başka yerlerden insanlar getirilip oy karşılığında bu insanlara Kentimize ait olanaklar sunuldu. Seyyar satıcılara kucak açıldı. Sahillerin büfe , barakalarla dolmasına yol açıldı.
Bu yerel yöneticiler oy avcılığı karşılığı kendilerinin malını vermediler, sizlerin benim ve tüm kentin malını ve olanaklarını verdiler. Yani bizlerin hepimizin hakkını kendilerine oy
verecek kişilere yedirdiler.
Şimdi bu pazarlıklar yeniden başladı. İşlerimin yoğunluğu nedeni ile sizler belki de benden daha çok şey biliyorsunuzdur. Benim duyduğuma göre kentimizin çeşitli yerleri pazarlanmaya başlanmış, “ben seçilirsem şunu sana, bunu şuna” gibi Kuşadası oy karşılığı satılığa çıkarılmış.
Gizli gizli pazarlıklar tüm hızıyla sürüyormuş. Bu yerel yönetim bezirganlarının yağmadan pay kapma onursuzluğunu gösterecek bir tek kentli bulamayacaklarına , pazarlıklarda ellerinin boş kalacağına inanmak istiyorum. Çünkü inanın ki arkadaşlar, insan onuru , her türlü varlığın ve servetin çok çok üzerindedir. Bu konuda çok güzel bir sözü de sizlerle paylaşmak isterim:
“ONUR ÖYLE SARP KAYALARLA ÇEVRİLİ BİR ADADIR Kİ , BİR KEZ BU ADADAN ÇIKMAYA GÖRÜN, EBEDİYEN DIŞARDA KALIRSINIZ” İşte arkadaşlar bu onur adasından hiçbir kentlinin çıkmak istemeyeceğine ve onuru hiçbir servete değişmeyeceğine inanmak istiyorum.
Bu şekilde menfaat dengeleri üzerine kurulmaya çalışılan bir seçim daha yaklaşıyor. İşte tüm Kuşadası insanları olarak bizler ; bu menfaat dengeleri üzerine kurulu seçim sistemini
yıkabilecek miyiz? bu sisteme bir dur diyebilecek miyiz? Yoksa böyle gelmiş böyle gider, biz de kıyıdan kırpıdan payımızı alalım mı diyeceğiz?
İşte; Kuşadası insanı , bu noktada, onurla onursuzluk arasında bir yol ayrımında!
Ya ONURU seçerek, kendisine sunulan küçük büyük çıkarları elinin tersi ile iterek kendisini ve kenti geleceğe güvenle taşıyacak yeni bir sistem yaratacak,
Ya da önceki yağmalardan kırık kırtık ne kaldıysa yağmalanacak, bunlardan onursuzca pay almanın hesabı ile kentin tamamen yok olmasını seyredecek!
Değerli arkadaşlar , Sırça saraydan yönetme işi diktatörlere özgüdür. Yerel yöneticilerse yaptıkları her işi halkla birlikte yapmalıdır. Halktan uzak halkı yönetme iddiası , iddiadan öteye gidemez.
Bu bakımdan demokratik bir katılım için kent meclisi iyi bir olanak sunuyor. Ayrıca ne güzel ki, yerel yönetime sürekli bir referandum imkanı da sağlıyor. Yerel yöneticilerin kent meclisine kesinlikle sahip çıkması ve işlevsel hale getirmek için bünyesinde kurallar getirmesi gerekiyor.
Çünkü bir sistemin devamlılığı ancak yaptırımı olan kurallarla sağlanabilir. Aksi , sistemi beğenmeyen yöneticilerin keyfiliğini doğurur.
Bizler kentin hemen her kesimini temsil eden kişiler olarak ,kentin ve kentlilerin sorunlarını hepimiz ayrı cephelerden görebilen, ayrı ayrı çözüm konusunda düşünce geliştirebilen kişileriz. Bakış açılarımızın değişikliği ve bu kent meclisi ortamında
gelişen çok seslilik kentin kültür yapısının zenginleşmesini sağlayacak, farklı siyasal düşünce yapısına sahip insanlar olarak da birbirimizi daha iyi anlama ve geliştirme olanağını birlikte yakalayacağız.
Arkadaşlar ; yerel yönetici adaylarının kadrolarına da dikkatle bakalım. Hiçbir yeteneği , becerisi ve bilgisi olmayan danışmanlara kadrosunda yer veren yönetici adayları bilelim ki başka maksatlarla bu kişileri kadrolarına almışlardır. Bu kişilere pirim vermeyelim. Kuşadası önemli ve hala, aldığı darbelere rağmen güzel bir kent . Bu kenti yönetme konusunda uzman bir kadro gereklidir. Bu konuda içimizde yetkin ve namuslu kişileri teşvik edelim.
Değerli arkadaşlar,
Kuşadası halkı olarak yerel yönetici adaylarından somut olarak ne yapacaklarını ve ne yapmayacaklarını da soralım. Vaad değil, gerçekçi programlarını öğrenelim. Öncelikle hukuka aykırı yapılaşmalara nasıl bir çözüm bulacaklar, yıkacaklar mı? Güzelleştirecekler mi? Yoksa aynen kalacak mı? ,
Atık su sorunu ne olacak, bildiğiniz gibi, kent merkezinde kentin atık suyu plajların hemen az ötesine Yat Limanı mendireğinin arkasına boşalıyor. Deniz her geçen gün daha da kirleniyor. Kuşatak yapımı beklenirken acilen buna bir çözüm getirilemez mi?
İnsan yaşamında elbette ki en önemli konu ekonomi, yani ekmeğimizi nasıl kazanacağımız? Bu konuda adaylarımız ne düşünüyor? Bu güne kadar turizm tek ekonomik etkinlik olarak kentimizin ekonomisini belirledi. Ancak kentimizin geldiği bu son durumda bu etkinlik alanında alarm zilleri çalıyor. Ekonomik etkinlik konusunda başka seçenekleri var mı?
Beceriksiz ve basiretsiz yöneticilerimiz Kentimizin en önemli kalesi olan Limanımızı altın tepside yabancılara sundular.
Limanımızı bu şekilde kaybettikten sonra başka arayışları var mı?neler?
Belediyenin sahibi olduğu taşınmazların kira ilişkilerinde nasıl bir yol izlenecek? Bu konuda sömürü düzeni aynen devam mı edecek? Kentin ve bizlerin geçmişe yönelik haklarımızın hesabını kim verecek?
Kıyı yağmacılığı konusunda ne gibi önlemler alınacak?Kıyı Yasasına aykırı yapılaşmalar ; özellikle Yat Limanı içersinde inşa edilen benzinlik, plajdaki restoran ve benzeri yapılar ne olacak? Yasal koşulları taşımayan , sokak ortasına kurulu, mutfaksız, plastik leğen içersinde bulaşık yıkanan restoranlarla ilgili ne önlem alınacak? Bu konuda ciddi bir denetleme mekanizması düşünüyorlar mı? Yoksa bir daha seçilememe kaygısı ile tüm bunlara göz mü yumacaklar?
Seyyar satıcılar konusunda neler yapılacak?
Bu saydıklarım ve daha bunlara benzer aklıma gelmeyen, bel ki de sizlerin aklına gelen pek çok konuda somut olarak yerel yönetim adayları ne yapacaklarını bir bir açıklamalıdırlar.
Bunun ötesinde yönetime gelir gelmez bu somut konulara ilişkin yapılacakları yaptırımı olan yazılı kurala bağlamalıdırlar. Böylece kent insanının bu konulardaki taviz talepleri de
son bulacaktır.
Elbette ki tüm bunlar için namuslu olmak ve inanmak gereklidir. Yağma ve paylaşım düzeni üzerine kurulu bir seçim sisteminde bu gerçekleşemez. Kısa vadeli çıkarlar için Kuşadası’nın geleceğini satan, Kuşadası’nda hiç işe yaramayan boş binaların mantar gibi her yeri kaplamasına ve kentin çirkinleşmesine yol açan yerel yöneticilere göz yummamalıyız.
Bize sundukları küçük olanaklar belki kısa vadede bizi sevindirebilir, ama geleceğimiz işte bu günkü gibi kararır.
Son olarak bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Geçtiğimiz Cuma günlü
Hürriyet Ege Ekinde hakkımda çıkan; ÖDP’den Kuşadası Belediye Başkan Aday Adayı olduğum konusundaki haber gerçek dışıdır. ÖDP ile hiçbir bağım olmadığı gibi belediye başkan adaylığı konusunda şimdilik verilmiş bir kararım da bulunmamaktadır. Bu konuda hiçbir açıklama yapmadım, bunun da ötesinde böyle bir konuyu düşünmedim bile. Bu haberi yapan gazeteci Latif Sansür’ü habercilik ilkelerine yaraşır haber yapması, haberi kaynağından doğrulamadan yayınlatmaması konusunda da uyarıyorum. Ayrıca bu haberi tekzip ettiğimin de bilinmesini istiyorum.
Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.
Av.Nilgün ÖĞÜNÇLÜ
Kuşadası'nı Kimler Yönetiyor,
Kimler Yönetmeli,
Nasıl?
Bir kent için kararları kimler vermektedir?
Yerel elitlerin (sosyal) tarihi ile politik yerel güç odaklarının (tarihinin) incelenmesiyle bu sorunun yanıtını alabiliriz.
Bir kenti kimlerin yönettiği ve yönlendirmekte olduğuna ilişkin yapı, dört alanın incelenmesiyle ortaya çıkıyor:
- Siyaset ve Hukuksal Çerçeve: Yerel yönetim düzeni, merkezi hükümet ile yerel yönetim arasındaki ilişkiler;yetki/sorumluluk dağılımı; geçerli siyaset/seçim yapılanmasını belirleyen yasal/huhuksal düzen.
- Ekonomi; Belirli grupların zenginliği ve ekonomik gücü ; bunların günlük yaşamımıza etkileri
- Toplum; yığınların (halkın) rolü örgütlülük düzeyi ve yerel politikalara etkisi,
- Kültür; kentteki politik kültür ortamı, düzeyi ve bu hareketlerin etkinlikleri
- Kentsel kararlar ve uygulamalar açısından, elitlerle-politik güç odakları arasındaki işbirliği neredeyse “doğal” gözükür!
Birçok kentte zengin ve eğitilmiş olmak, sınırlı sayıda insanın şansıdır.
Politik güç ve karar mekanizması da, , zenginlik gibi az sayıda insanda mı yoğunlaşmaktadır? Yoksa kentin tüm insanlarını mı kapsamaktadır?
Yaşadığımız süreçte bu soru Kuşadası için nasıl yanıtlanır?
Kent Meclisi’nin işlevi ve etkinliği nedir?
Olması gereken nedir?
Eğer, ekonomik, sosyal, kültürel seçkinler; karar veren ve uygulayan politik elitle ayrı düşmüşlerse ne olur?
Kuşadası’nın son yılları için, değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi açısından; yerel yönetimce yapılmış olanların hangi doğrultuda olduğunu, hangi hedefe/perspektife yöneldiğini ve gerçekten yapısal bir değişim yaratıp yaratmadığını sorgulayalım!
Kuşadası elitleri ve politik güç odakları kendilerini Kuşadası’ndaki yeni duruma ve hedeflere, ne denli başarılı adapte edebildiler, ya da buna hazır mıydılar?
Değişme ve gelişme isteklerine, mevcut Belediye yönetimi nasıl tepkiler verdi? Geçen sürede, Kuşadası’nın yeni perspektiflerde gelişimini ne denli harekete geçirebildi?
Yapılamayanları, yetersizlikleri nasıl sıralıyoruz ve ne çözümler öneriyoruz?
Kuşadası insanları, hemşehrilerimiz, sosyo-ekonomik yapısal değişiklikleri nasıl algılıyorlar?
Ekonomik yapıda (turizmdeki) değişim kentleşme, büyüme ve kentsel aktörlerin hiyerarşisi açısından ne gibi etkiler ve sonuçlar yarattı?.
Bu değişim, kentin bütün fiziksel düzeyi, sosyal düzeyi (kalitesi), şehir yaşamı ve şehir insanımız için ne anlama gelmiştir?
Yerel kimlik, yerel düşünceler nasıl değişmektir?
Kentte bölünmüş yapılanmalar, çelişkili-çatışmalı kimlikler üretilmekte midir? Komşuluk ilişkileri, politik kültür alanı ve ilişkilerinin durumu ne durumdadır? Değişim ve gelişimden yana olanlarla, karşı olan ve direnenlerin durumu ve ilişkileri nedir?
Vereceğimiz yanıtlar, “nasıl bir yerel yönetim istiyoruz” un somutlaşmasına yardımcı olur düşüncesindeyim.
Av. Dr. Bülent TOKUÇOĞLU, ÖDP İlçe Bşk.:
GELECEKTE NASIL BİR KUŞADASI YEREL YÖNETİMİ İSTİYORUZ
Önümüzdeki dönem yerel seçim propagandasının geçmişte Olduğu gibi kişiler üzerinden, belediye başkanı adayları, belediye meclis üyesi adayları üzerinden kurulması yerine ; Kuşadası' nın ve halkının çıkarlarını gözeten, olabilirse ortak bir program üzerinden gerçekleşecek bir toplumsal sözleşme (consensus) ile
gerçekleşmesinde yarar vardır.Böylesi bir anlayış; hem gerçek anlamda bir yerel yönetim örgütlenmesini mümkün kılar hem de Kuşadası' nda yerel yönetimlerin ( KENT MECLİSİ, BELEDİYE BAŞKANI, BELEDİYE MECLİSİ, İl. GENEL MECLİSİ, MUHTARLIKLAR) yaşanan sorunlara çözümler üretebilmesi için halkın katilımcı olacağı değerlendirme süreçlerini şimdiden başlatmış olur. Yaşanan deneylerden çıkardığımız sonuç yerel yönetimlerde etkili olabilmek; ancak ve ancak örgütlü bir güç olmakla mümkündür. Bizzat kentli yurttaşların, Kuşadası'nda yaşayan ve sorunlarını artık başkalarına ihale etmeden, çözecek insanların yer aldığı mekanizmaların kurulmaya başlanmasıyla Kıışadası' nda zihniyet değişikliği de gerçekleşir. Yerel yönetimlerde, eğer örgütlü bir ilişkiye dayayan çalışma yoksa, yerel yönetimleri, belediyeleri kuşatmış olan çıkar ilişkileri kişiler değişse de devam eder. Toplumsal birlikteliğimizi, birlikte yönetim anlayışımızı bugünden belirlemeliyiz. Kuşadası' nın ve halkının kaybedecek yıllarının olmadığını düşünen herkesinin ortak bir programla hareket etmesini sağlamalıyız. Bu toplantının tartışmaları ışığında oluşturulacak bir komisyon aracılığı ile YEREL YÖNETİM PROGRAMI hazırlanabilir. Bu program çerçevesinde de geçmiş dönemin değerlendirmelerini ve gelecek için önerilerini benimseyecek, çalışmalarını ve projelerini bu anlayış ve perspektifle yönlendirip geliştirecek, Kuşadası' nın yaşadığı kent kimliği sorunun bilincinde, Kuşadası' nın özelliklerini ve doğal ve kültürel değerleri koruyacak, kent yararına bu değerleri geliştirecek, Kuşadası' nin turizm gelirini arttırıcı önlemler alacak, ikinci konutların sayısını belirleyip, turizme kazandıracak, kış turizmini geliştirecek, İmar planlanrını rant planları olarak görmeyecek, her kişi ve kurum, kuruluş için üretilmiş, her ölçekteki plan ve projeye ııygulamaya dönük onay vermeden önce ilgili meslek odasının denetimini- bu denetim, yapılarda can, mal, kalite güvenliği yani yapı sağlığı ve çevre sağlığı olup- ön koşul kabul edecek, Kaçak yapılaşmayı engelleyecek, alt yapı sorununu çözecek, yeşil alanları, park ve oyun alanlarını genişletecek, deniz ve çevre kirliliğine son verecek, kıyıları halkın kullanımına açacak, Üretime dayalı kalkınma hedeflerini içeren çalışma programları hazırlayacak, Kentle ilgili kararların tüm süreçlerinde, halkın ve uzmanlık kuruluşlarının katılımını kabul edecek, Tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve korunarak yaşatılmasında bilinçli ve kararlı olarak, kimliksiz ve plansız kentleşmeyi reddedecek, Yerel yönetimleri bilimselleştirip, kamu mülklerini kamu yararına değerlendirecek. kamu gelirlerini arttıracak, Tüm yerel yönetim birimleri arasında tanı bir eşgüdüm sağlayacak. her yerel yönetim birim ini çağdaş teknoloji olanaklarına kavuşturacak, yerel yöneticilerin sahip olduğu tüm bilgileri Kuşadası halkıyla internet üzerinden paylaşacak, Her yaşta Kuşadalıya istediği sporu yapma olaııağı sağlayacak, Küçük esnafı büyük tekellere karşı koruyacak, pazar yeri, baraka, tezgah ve şemsiye- şezlong uygulamasıyla halkımızı ve esnafımızı mağdur etmeyecek şekilde yeniden düzenleyecek, Kuşadası' nı yaşanabilir, 21 .yüzyıla yakışır, demokratik bir kent kültürüne taşıyacak YEREL YÖNETİM ADAYLARINI destekleyecek bir deklerasyon yayınlanmayı hedefleyelim.
14 Ekim 2003, Kuşadası Kent Meclisi Toplantısı
Av. Dr.Bülent TOKUÇOĞLU
(ÖDP Kuşadası İlçe Bşk.)
| Nilgün Öğünçlü (Baro), Ahmet Altunsoy (KKM), Sedrettin Ergün, Serkan Aktaş (Kuşadalılar Der.), Metin Özçicek, Mehmet Yağcı, Bülent Tokuçoğlu (ÖDP), Zeki Yağıbol, Esat Altungün (Bel. Mec. üyesi-CHP), Fuat Akdoğan (Bel. Bşk.), Şahin Koç (HADEP), Mustafa Aybar (CHP) söz aldı.
Sonuç bildirgesi, Kasım ayı toplantısında görüşülüp oylanarak, "Kuşadası Kent Meclisi Kararı" olarak kamuoyuna açıklanacak.
(Aşağıda, web sayfamızda yayınlanmak üzere iletilen konuşma metinleri yer almaktadır. Yazılı iletilen görüşlere sayfamızda yer verilecektir.)
KENT MECLİSİ YÜRÜTME KURULU
SAYIN BAŞKAN
YÜRÜTME KURULU VE
KENT MECLİSİNİN ÇOK DEĞERLİ ÜYELERİ
BUGÜN NASIL BİR YEREL YÖNETİM ARZULADIĞIMIZI TARTIŞACAĞIZ. KONU KENT MECLİSİNDE TARTIŞMAYA AÇILDIĞINA GÖRE MEMNUNİYETSİZLİK VE DAHA İYİYE ÖZLEM VAR DEMEKTİR.
MEVCUT YEREL YÖNETİMLERİN ÜLKEYİ GETİRDİĞİ BUGÜNKÜ DURUMDAN ÇIKIŞ
UZUN ZAMANDAN BERİ YEREL YÖNETİMLERDE REFORM YAPILMASINI GÜNDEME GETİRMEKTEDİR.
MERKEZDEN SORUNLARI ÇÖZÜLEMEYEN TÜRKİYE YERİNDEN YÖNETİMİ GEÇME
HAZIRLIĞI YAPIYOR AMA MERKEZ ELİNDEKİ YETKİLERİ BIRAKMAK NİYETİNDE DEĞİL.
CUMHURİYETİ İLANINDAN 80 YIL SONRA BU YIL İLK DEFA SOKAKLARDA, MEYDANLARDA KUTLAYACAĞIMIZ. BÜYÜK ATATÜRK'ÜN İLAN ETTİĞİ CUMHURİYET SALONLARDAN ÇIKIYOR VE GENİŞ HALK KESİMİNİN KUTLAMASINA VE SAHİPLENMESİNE 80 YIL SONRA AÇILIYOR.
AYNI ŞEKİLDE YILLARDAN BERİ SEÇİMDEN SEÇİME OY KULLANARAK DEMOKRASİNİN GEREĞİNİ YAPTIĞIMIZI ZANNEDİYORUZ VE BİZE DAYATILAN HER SEVİYEDEKİ ADAYLARI GEREK PARLAMENTOYA, GEREK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA , BELEDİYE MECLİSİNE, İL GENEL MECLİSİNE GÖNDERİYORUZ. SEÇİYORUZ DİYEMİYORUM ZİRA SEÇİLMİŞ VE BİZE ZAHMET OLMASIN DİYE SIRALAMALARI DA YAPILMIŞ OLAN ADAYLARI SEÇER GİBİ YAPIYORUZ.VE ONLARDAN MUCİZE YARATMALARINI BEKLİYORUZ. ANCAK ONLAR MUCİZEYİ HER SEFERİNDE KENDİLERİNİ SEÇENLERE KARŞI YAPMAYA ÇALIŞIYOR DOLAYISIYLA HALKA HİZMET GERİ PLANA ATILIYOR.
YEREL YÖNETİMLER, BİREYLERİN MAL VE HİZMET GEREKSİNMELERİNİ KARŞILAYAN , YEREL HALKIN SEÇTİĞİ KURUMLARDIR.
YEREL YÖNETİM İÇİNDE ÇOK SAYIDA AKTÖR ROL ALMAKTADIR FARKLI BEKLENTİLER İLE YERELDE SİYASET YAPAN BU AKTÖRLERİN ORTAYA ÇIKARDIĞI ÜRÜN POPÜLİST, HİMAYECİ , KAYIRMACI OLMAK ZORUNDADIR ..
MERKEZİ YÖNETİMLERİN HİMAYECİLİK YOLU İLE DAĞITABİLECEĞİ ÇIKARLAR
BÜTÇELERİ İLE SINIRLI OLURKEN , YEREL YÖNETİMLER İMAR KARARLARI İLE
BÜTÇELERİNDE BİR KURUŞ HARCAMADAN (ÇOĞUNLUKLA RÜŞVET DE ALARAK )
YANDAŞLARINA ÇIKAR DAĞITMALARI ÇOK KOLAY OLMAKTADIR.
KİMLERDİR BU YEREL SİYASET AKTÖRLERİ?
1- BELEDİYE
1.1- BELEDİYE BAŞKANI
1.2- BELEDİYE MECLİSİ
1.3- BELEDİYE ENCÜMENİ
2- SİYASİ PARTİLERİN YEREL ÖRGÜTLERİ
2.1- İL VEYA İLÇE BAŞKANI
2.2- İL VEYA İLÇE YÖNETİMİ
2.3- PARTİ DELEGELERİ
3. MERKEZİ YÖNETİM
3.1- MERKEZİN VESAYET YETKİLERİNİ KULLANMASI
3.2- İL MİLLETVEKİLLERİ
4. YEREL HALK: DİĞER AKTÖRLERİN ÜRETECEĞİ KAMU MAL VE HİZMETLERİN
TÜKETİCİSİ OLARAK PASİF KONUMDA .
ŞİMDİ BU YEREL AKTÖRLERİ ROLLERİNİ TEK TEK İREDELEYELİM.
BELEDİYE BAŞKANI:ESAS OĞLANDIR, BAŞ AKTÖRDÜR. 1960 A KADAR BELEDİYE MECLİSLERİNİN SEÇTİĞİ BELEDİYE BAŞKANLARI MECLİSE HESAP VERİR DURUMDA İDİ. ANCAK TÜRKİYE BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİP GEÇMEMEYİ TARTIŞIRKEN
BELEDİYELERİMİZ DE BAŞKANLIK SİSTEMİ 1960 DAN BERİ UYGULANMAKTADIR.
BU YENİ SİSTEM HER ŞEYİ BİLEN KURTARICI YÖNETİCİLER İSTEMEKTEDİR.
SİSTEM; KENTTE, TEMİZLİK İŞCİSİNİN KIYAFETİNİN RENGİNDEN, ARITMA
TESİSİNDEN ÇIKAN SUYUN BİYOLOJİK ANALİZİNE KADAR HERŞEYİ BİLMEK VE
TEK BAŞINA KARAR VERMEK ZORUNDA OLAN ÇOĞUNLUKLA YALNIZ ÇARESİZ ,
BÜYÜK STRESLER YAŞAYAN İNSANLARI BELEDİYE BAŞKANI OLARAK ORTAYA
ÇIKARTMAKTADIR. İNSANLARIMIZ DEMOKRASİYİ KENDİLERİNİ YÖNETECEK İNSANLARI SEÇME OLARAK GÖRÜP GENEL VE YEREL SEÇİMLERDE VE HATTA SEÇİMLE GELİNEN HER PLATFORMDA TÜM İŞLERİ BİR KİŞİYE HAVALE ETME KOLAYCILIĞINI SEÇİYOR.
KENDİLERİNİN KATKILARI VEFEDAKARLIKLARI İLE ORTAYA ÇIKABİLECEK BİR YAŞAM KALİTESİ ARAYIŞI YERİNE KÜÇÜK BİREYSEL KAZANIMLAR TERCİH EDİLİYOR.
GÜÇLÜ TEK YETKİLİ KONUMUNDA KALAN BELEDİYE BAŞKANI KISA ZAMANDA BU
BEKLENTİNİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ÇABALIYOR. MUCİZE YARATMAK İÇİN STRES İÇİNE GİRİYOR.
YILLARIN BİRİKİMİ SORUNLARI 5 YILDA ÇÖZECEK BÜYÜK PROJELERE İMZA ATACAK KENTİN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK
BU ARADA YENİDEN SEÇİLEBİLMEK İÇİN HERKESE VE DE ÖNCELİKLE YANDAŞLARINA KÜÇÜK ÇIKARLAR SAĞLAYACAK( BÜFE, BARAKA, PAZAR YERİNDE TEZGAH VERECEK ) BU ARADA YENİDEN SEÇİLEBİLMEK İÇİN 5 YIL HİZMET ETTİĞİ HALKIN DESTEĞİNE GÜVENMEYEREK YENİ SEÇMENLER İTHAL EDECEK.
YEREL İLİŞKİLER DE KİŞİLERE RANT SAĞLAMAK ZORUNDA OLAN BELEDİYE
BAŞKANI YARATTIĞI BU RANTIN GETİRDİĞİ SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN İSE
MERKEZİ YÖNETİMİN YANINDA OLMAK ZORUNDA KALIYOR. BU AYI İLE DANS
ETMEYE BENZİYOR. BÜYÜK PROJELER HAZİNE GARANTİSİ İSTİYOR. BELEDİYE
BAŞKANININ MERKEZLE İLİŞKİLERİM İYİ OLURSA BU SORUNU ÇÖZERİM DİYE
DÜŞÜNÜYOR . ANCAK ÇÖZÜMMÜŞ GİBİ GÖRÜNEN BU MODEL KENDİ
ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜNÜDE İÇİNDE BARINDIRIYOR.
TÜM BELEDİYE BAŞKANLARI BÜYÜK PROJELER YAPMAK İSTİYOR ANCAK KENTİN GERÇEKLERİ ÖRTÜŞMEYEN BÜYÜK PROJELER GENELLİKLE KENTİN BÜYÜK BÖLÜMÜMÜNÜN TASVİBİNİ ALMADIĞI İÇİN BAŞARISIZ OLUYOR.
YEREL SİYASETİN BİR DİĞER AKTÖRÜ İSE BELEDİYE MECLİSLERİDİR. KENTİN TAMAMININ TEMSİL EDİLMEDİĞİ SADECE SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİNİN OLUŞTURDUĞU BİR BİRİM.
TARAFLI TEMSİL ÖZELLİĞİ NEDENİYLE HALK ALEYHİNE RANT OLUŞTURAN KARARLARA KOLAYLIKLA İMZA ATABİLİYOR.
VERDİKLERİ KARARLARIN BEDELİNİ BELEDİYE BAŞKANI ÖDEDİĞİ İÇİN HİÇBİR SORUMLULUKLARI DA YOK.
MECLİS ÜYELERİ GENELDE MENSUP OLDUKLARI KÜÇÜK GURUPLARIN
TEMSİLCİLİĞİNİ YAPIYOR. ÇOĞU ZAMANDA PARTİ YÖNETİMLERİ İLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK BELEDİYE BAŞKANI ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURUYORLAR.
YEREL AKTÖRLERDEN İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİ İLE BELEDİYE BAŞKANLARININ ARASINDAKİ İLİŞKİLER GENELLİKLE GERGİN OLUYOR. HELE BELEDİYE BAŞKANI BİR DÖNEM SONRA MİLLETVEKİLLİĞİNİ DÜŞLÜYORSA ,MEVCUT MİLLETVEKİLLERİ
VE MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞLEYEN İL BAŞKANLARI VE İLÇE BAŞKANLARI
BELEDİYE BAŞKANI ÜZERİNDE BASKI KURMAYA ÇALIŞIYOR VE BU ÇEKİŞME DAHA DA SERT VE ACIMASIZ OLUYOR.
PARTİ BELEDİYEYİ YANDAŞLARINA İŞ KAPISI OLARAK GÖRÜYOR. MİLLETVEKİLLERİ, İL VE İLÇE BAŞKANLARI İŞE ADAM ALDIRMAK İSTİYOR.BELEDİYE BAŞKANI DİRENEMİYOR ZİRA YOLSUZLUĞUNU DENETLEYECEK BİRİMLERDEN BİRİ İL BAŞKANI. DİĞERİ BELEDİYE BAŞKANLARINIGEREKTİĞİNDE GÖREVDEN ALMA YETKİSİ OLAN İÇ İŞLERİ BAKANI.
PEK ÇOK BAŞARILI BELEDİYE DE BAŞKAN KENDİ PARTİSİNİN MECLİS ÜYELERİNDEN DEĞİL DE MUHALEFET PARTİLERİNİN MECLİS ÜYELERİNDEN DESTEK ALIYOR. HATTA BELEDİYE YÖNETİMLERİ KUŞADASIDA DAHİL OLMAK ÜZERE BELEDİYE MECLİSLERİ YANINDA DAHA GENİŞ KATILIMLI KENT MECLİSLERİ OLUŞUMUNA ÖN AYAK OLARAK. YEREL GÜNDEM 21 LER İLE PARTİ PROGRAMLARININ AÇIĞINA KAPATMA GAYRETİ İÇİNE GİRİYOR.
İNSAN NEDEN BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTER? YOLSUZLUK YAPMAK İÇİN DEĞİLSE HİZMET ETMEKTEN, BAŞARMAKTAN, SORUN ÇÖZMEKTEN HAZ DUYDUĞU, KENTİNİN GELECEĞİ İÇİN KAYGI DUYDUĞU İÇİNDİR.
ANCAK YUKARIDA AÇIKLADIĞIMIZ SİSTEM ZAMANLA BELEDİYE BAŞKANINI ZORLUYOR, HİZMETLERİNİ YAPMASINA ENGEL OLUYOR VE İŞTE OZAMAN BELEDİYE BAŞKANLARI HİZMET EDEREK SİYASET YAPMAK YERİNE POPULİST SİYASET YAPMAYI TERCİH EDİYOR, İSTEMEDEN GEÇMİŞİN HATALARINI
TEKRARLAMA NOKTASINA GELİYOR.
ŞİMDİ BURADA NASIL BİR YEREL YÖNETİMİ GÖRÜŞÜRKEN YEREL YÖNETİMİN HİZMET ALANINI DA TARİF ETMEK GEREKMEKTEDİR. ZİRA YAPILAN HATALARIN BEDELİNİ TÜM KENT ÖDEMEKTEDİR.
KAMU HİZMETİ NİTELİĞİNDE OLAN ANCAK ETKİ VE HİZMET ALANI SADECE BİR BELDEYİ İLGİLENDİREN HİZMETLERDEN BELEDİYELER SORUMLUDUR. BELDEYİ AŞAN BİR KAÇ BELDEYİ VEYA ÜLKEYİ İLGİLENDİREN HİZMETLER İSE MERKEZİ HÜKÜMETİN GÖREVİDİR.
YANI ULUSAL TAŞIMA POLİTİKA VE UYGULAMALARI MERKEZİ HÜKÜMETİN,YEREL ULAŞIM POLİTİKA VE UYGULAMALARI BELEDİYE SORUMLULUK ALANINDADIR.
GELİR DAĞILIMININ ADALETLİ OLMASINDAN MERKEZİ HÜKÜMET SORUMLUDUR. BELEDİYELER GELİR DAĞILIMI DENGESİZLİĞİNİ ORTAYA SÜREREK KENTE GELİR DAĞILIMINDA EŞİTLİĞİ SAĞLAYACAĞIM DİYE İŞPORTACILIĞI, SEYYAR SATICILIĞI, TEŞVİK EDEMEZ. TEŞVİK EDERSE KALİTE KENTTEN KAÇAR, KENT İŞPORTACILARIN İSTİLASINA UĞRAR. BÖYLECE GELİR DAĞILIMINI DÜZELTME ADINA ÜRETİLEN POLİTİKALAR KENTİ FAKİRLEŞTİRİR.
KONUT AÇIĞININ TOPLU KONUT POLİTİKASI İLE KAPATMAK YİNE MERKEZİ HÜKÜMETİN GÖREVİDİR. YEREL YÖNETİM TOPLU KONUT YAPMAYA KALKIŞIRSA KENTE GÖÇÜ HIZLANDIRMIŞ OLUR. VE YİNE DENGELERİ BOZAR. YEREL YÖNETİMİN GÖREVİ KENTTE YENİ YÜKLER YÜKLEYEREK DENGELERİ BOZMAK DEĞİL, ÜRETTİĞİ HİZMETLERİN KALİTESİNİ ARTTIRMAK OLMALIDIR.
BUNLARI NEDEN SÖYLÜYORUM. BUNLAR KUŞADASINDA YAŞANAN YEREL YÖNETİM HATALARIDIR VE BEDELİ TÜM KESİMLER TARAFINDAN ÖDENMEKTEDİR.
YEREL YÖNETİMİN GÖREVİ HİZMETLERİ İLE KENTTE YAŞAYANLARIN YAŞAM
KALİTELERİNİ ARTTIRMAK OLMALIDIR. KENTİ BABALARININ ÇİFTLİĞİ OLARAK GÖREREK SİYASİ İKBALLERİNİN DEVAMI İÇİN ÜRETTİKLERİ YANLIŞ POLİTİKALARIN BEDELİNİ KENT HALKI AĞIR ÖDEMEKTEDİR.
MODERN DEMOKRATİK KENTLEŞMEDE İSE BİREY VE ÖRGÜTLÜLÜK HEM ÖZGÜN BİR YAŞAMIN GÜVENCESİDİR HEM DE KALKINMIŞ MÜREFFEH BİR TOPLUMA ULAŞMANIN YOLUDUR.
KENTLERİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNEN VE PLANLAYAN YEREL YÖNETİM MODELLERİ GELİŞTİRİLMELİDİR. SADECE BELEDİYE BAŞKANLARININ VEYA NADİRENDE OLSA BELEDİYE MECLİSLERİNİN AKLI BUNU TEK BAŞINA PLANLAMAYA YETMEMEKTEDİR. BU SADECE KUŞADASI İÇİN DEĞİL TÜM TÜRKİYENİN SORUNUDUR. KENTLERİ BELLİ KİMLİKLER BAĞLAMINDA GELİŞTİRMEK GEREKİR.
SANAYİİ YATIRIMLARININ YOĞUN OLDUĞU SANAYİİ KENTLERİ,
ÜNİVERSİTE VE EĞİTİM KENTLERİ KENTLERİ
LİMAN KENTLERİ
TİCARET KENTLERİ
TURİZM KENTLERİ
BÜYÜK KENTSEL PROJELER, STRATEJİK PLANLAR, SİYASİ KURUMLAR VE BÜYÜK
EKONOMİK GRUPLAR YANINDA HALK KATILIMI İLE KARAR ALTINA ALINMALIDIR.
HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLEME YAKLAŞIMI İLE KENTSEL SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜLEMEDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR. GELECEKTEDE DE ÇÖZÜMLEMEYECEKTİR. BELEDİYE BAŞKANININ İKTİDAR PARTİSİNE MENSUP OLMASI GEÇMİŞTE SORUNLARI ÇÖZMEMİŞ GELECEKTEDE DE ÇÖZMEYECEKTİR. OHALDE KENTSEL SORUNLARI NASIL ÇÖZECEĞİZ. YAŞANABİLİR BİR KENTİ NASIL YARATIP NASIL YÖNETECEĞİZ.
SON YILLARDA KAMUSAL ALANIN DÜZENLENMESINDE IKI ÖNEMLI KAVRAM GELIŞIP YAYGINLAŞMIŞTIR:
YERINDENLIK: YERINDEN YÖNETIM (SUBSIDIARITY) :SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜN ,IDARI MEKANIZMASININ,KAYNAKLARININ TEMINININ O SORUNA EN YAKIN BIRIMDEN HALLOLMASI.
YÖNETIŞIM (GOVERNANCE): ALINACAK KARARDAN ETKILENECEKLER ILE UYGULAYACAK OLANLARIN BIRARAYA GELEREK,ORTAK OLARAK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜN ÜSTÜNE GITMESI.
KENTLERİN GELECEĞİ O KENTTE YAŞANAN HERKESİMİN ORTAK KARARI VE KATILIMI BELİRLEMELİDİR. BU KATILIM 1970 Lİ YILLARDAN FARKLI OLARAK KATILIM ORTAKLIĞI ŞEKLİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR.
`'DEĞİŞİM İÇİN KATILIM `'VE ETKİN `'YAPABİLİR YURTTAŞ KAVRAMI
GELİŞTİRİLMELİDİR. KENT MECLİSLERİ BU AMAÇLA OLUŞTURULAN BİRLİKTELİKLERDİR. ANCAK BU BİRLİKTELİĞİN KUŞADASI'NDAN YEREL
YÖNETİM ÖNDERLİĞİNDE OLUŞTURULMUŞ OLMASI NORMAL DEĞİLSEDE, BUNDAN
SONRA YAPILACAK OLAN KENT MECLİSİNİN TÜM KUŞADASI MAHALLELERİNDE ÖRGÜTLENMESİNİ TAMAMLAYARAK GENİŞ BİR KAPSAMA VE KAVRAMA ALANINA İÇERSİNDE VE YEREL YÖNETİMİ DENETİM VE BASKI ALTINA ALMASI OLMALIDIR.
BÖYLECE KENT İLE İLGİLİ KARARLARI DİKKATE ALINAN YURTTAŞLAR ,BİREYSEL TALEPLERİNİ, SONUÇSUZ İSYANLARINI BİR KENARA BIRAKACAK VE AKTİF, KATILIMCI ,ELEŞTİRELKİMLİKLERİNİN ÖN PLANA ÇIKARACAKLARDIR.
ANCAK BU ŞEKİLDE MAHALLE VEYA KALKINMIŞLIK BÖLGELERİNE GÖRE
YURTTAŞLARIN OLUŞTURULACAKLARI HALK MECLİSLERİ VE ONLARIN BELEDİYE
MECLİSLERİNE VERECEKLERİ DİREKTİFLERLE YILLARIN BİRİKİMİ SORUNLARIN ÖNCELİK SIRASINA GÖRE ÇÖZÜMÜ SAĞLANABİLİR.
GELELİM KONUMUZA 28 MARTTA NASIL BİR YEREL YÖNETİM İSİTİYORUZ.
YURTTASIN EDILGIN OLMAKTAN ÇIKMASI ,ETKIN BIR BIREY OLMASINI SAGLAYAN SEY KENTLESMEDIR.
ÜLKE GENELINDE DEMOKRASI OLMADAN YEREL DÜZEYDE DEMOKRASIYI KURMAK VE YASATMAK IMKANSIZDIR. 28 MARTA YETİŞMESE DE: HAYALİMİZİ
1- YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNDE BAŞKANLIK SEÇİMİNİN İKİ TURLU
YAPILARAK , EHVENİ ŞER'İ DEĞİL GERÇEKTEN İŞ YAPACAK OLANIN
SEÇİLMESİNİN SAĞLANMASI.
2- HER KADAMEDE SEÇİMLERDE ADAYLARIN TÜM PARTİLİLERİN KATILACAĞI ÖN SEÇİMLERLE BELİRLENMESİ
3- VALİNİN ,KAYMAKAMIN DEĞİLDE HALKIN ONAYI ALAN YEREL BÜTÇE
4- BELEDİYE BAŞKANINI İÇİŞLERİ BAKANININ GÖREVDEN ALACAĞI DEĞİL, HALKIN GERİ ÇAĞIRACAĞI SİSTEMİN UYGULANMASI
5- BELEDİYE MECLİSİNİN BELEDİYE BAŞKANININ VESAYETİNDE ÇIKMASI.
BELEDİYE BAŞKANININ AYNI ZAMANDA MECLİS BAŞKANI OLMASININ ÖNÜNE
GEÇİLMESİ
6- KENT SUÇU KAVRAMI GEREĞİ MAHKEMELER OLUŞTURULARAK SUÇLULAR CEZALANDIRILMALIDIR.
28 MARTTA GÖREVE GELECEK YEREL YÖNETİMDEN NE BEKLİYORUZ :
1- KENT SUÇU İŞLEMEYECEĞİNE DAİR YAZILI TAAHHÜT VERECEK BELEDİYE
BAŞKAN ADAYI
2- SEÇİM ÖNCESİNDE KENDİLERİ VE BİRİNCİ DERECEDE AKRABALARININ
MAL VARLIKLARINI AÇIKLAMIŞ BELEDİYE BAŞKAN VE MECLİS ÜYESİ ADAYLARI
3- BELEDİYE İLE DOĞRUDAN TİCARİ İLİŞKİ İÇİNDE OLMAYAN VE 5 YIL İÇİNDE DE BİRİNCİ DERECEDE AKRABALARI DAHİL OLMAK ÜZERE OLMAYACAĞINI
YAZILI TAAHHÜT EDEN VE GÖREVE SEÇİLDİĞİNDE BİR YEMİN İLE BUNU TEYİD EDEN ÜYELERİNDEN OLUŞACAK BELEDİYE MECLİSİ
4- BELEDİYE MECLİSİ YANINDA KENT MECLİSİ VE OLUŞTURULACAK
MAHALLE KOMİTELERİ İLE HALKIN KARAR ALMA SÜRECİNE ETKİN KATILIMININ SAĞLANACAĞI BİR YEREL YÖNETİM YAKLAŞIMI
5- YEREL KARARLARDA HALKIN KATILIMI YANINDA YÖNETİMİN DENETLENMESİ, GEREKLİ HALLERDE REFERANDUMA GİDİLEBİLMESİ YOLLARININ AÇIK TUTULMASI
6- MECLİS TOPLANTILARININ RAHATÇA İZLENEBİLECEK ORTAMLARDA YAPILMASI, GİZLİ OTURUMLARIN KALDIRILMASI.
7- BELEDİYE BAŞKANI VE MECLİS ÜYELERİNİN YEREL YÖNETİM
OKULLARINDA EĞİTİMDEN GEÇMELERİ.
8- AÇIK, NET, ŞEFFAF ,OYALAMAYAN, BIKMAYAN, SIKILMAYAN GÖREVİNİN BAŞINDA , YAPTIKLARINI YETERLİ GÖRÜP YAN GELİP YATMAYAN ,GEÇMİŞİN HATALI UYGULAMALARINI TEKRARLAMAYAN SORUNLARI ÖTELEMEYEN, TARTIŞAN , ÇÖZEN BİR YEREL YÖNETİM ANLAYIŞI.
9- KENTİN MALINA VE GELECEĞİNE HER PLATFORMDA SAHİP ÇIKAN, ACİL İLE ÖNEMLİ AYRIMINI YAPABİLEN BİR YEREL YÖNETİM
10-KENTİN GELECEĞİ İLE İLGİLİ VİZYONU GENİŞ KATILIMLA OLUŞTURAN VE BU VİZYONUN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN ÇABA HARCAYAN BİR YEREL YÖNETİM.
KISACASI YUKARIDA DİLE GETİRİLEN ÖLÇÜLEDE SEYREDEN DEĞİL OYUNUN
KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK OYUNCULARDAN OLUŞAN BİR YEREL YÖNETİM EKİBİNİN 28 MARTTA KUŞADASI YEREL YÖNETİMİNİN BAŞINA GEÇMESİ DİLEĞİMLE
HEPİNİZE SAYGILARIMI SUNARIM
Kent meclisinde “Nasıl bir yerel yönetim” gündemiyle yapılan toplantıda yaptığım konuşma metnidir...
Kuşadası için Nasıl bir yerel yönetim;
**Halkla birlikte, halktan yana olan, halktan aldığı yetkiyi halka karşı kullanmayan bir yerel yönetim.
**Temiz Siyaset ve yönetim anlayışını ilke edinmiş, Kuşadası’nın olanak ve kaynaklarının çalınmadığı, hortumlanmadığı ve asla harama el uzatmadığı bir yerel yönetim.
**Kuşadası’nda Sivil Toplum Örgütlerini şeklen değil,uygulamada işin içinde bulunduracak, muhtar ve azalarını yönetim erkinin içine koyacak bir yerel yönetim.
**Kuşadası’nın insan kaynaklarını değerlendirebilecek, araştıracak, konuşacak, tartışacak bir yerel yönetim.
**Bilgili, paylaşımcı, insana değer veren; etkin, verimli, hukuka uygun ve toplum yararına hep birlikte karar verebilecek bir yerel yönetim.
**Ben değil,”Biz” diyebilecek bir yerel yönetim.
**Kuşadası’nın ana sorunu olan yerel yönetimdeki bozuk düzeni ve sistemi değiştirebilecek bir yerel yönetim.
**Yerel siyaseti kan davasına çevirmeyecek, siyasi yarışı hasmane ve düşmanca görmeyecek, barışı ve dostluğu inşa edebilecek bir yerel yönetim.
**Kuşadası’nda toplumsal uzlaşmayı mutlaka, ama mutlaka sağlayabilecek bir yerel yönetim.
**Halkımızın siyasi düşüncelerine göre değil; tarafsız, adil, hak edenin hak ettiğini aldığı bir hizmet anlayışıyla görev yapabilecek bir yerel yönetim.
**Her birimi ve her bölümünde şeffaf olabilecek belirli periyotlar içerisinde halka hesap verebilecek bir yerel yönetim.
**Halkının iş ve aş derdinin çaresinin yaşanabilir bir Kuşadası ve sürdürülebilir bir turizmde olduğunu bilen bir yerel yönetim.
**Halkın her kesimine ulaşabilecek, burnu kanasa haberi olup el uzatabilecek bir yerel yönetim.
**Turizmde yeniden ivme kazanmanın yolunun “Kuşadası’nın markalaşmasından” geçeceğini bilmek ve gereğini radikal tutumla yapabilecek bir yerel yönetim.
**Kuşadası’nın sosyal ve ticari gelişimini planlayabilecek bir yeler yönetim.
**Turizm kenti için gerekli ve uygun planlamayı sağlayabilecek bir yerel yönetim.
**Bulunduğu makamın asıl sahibinin halk olduğunu unutmayacak bir yerel yönetim.
**Seçim öncesi başka, seçimden sonra başkalaşmayan bir yerel yönetim.
**İktidarı süresince talana ve yalana bulaşmayan bir yerel yönetim.
**Yapmak istediklerine, söylediklerine, program ve iddialarına inanan, sahip çıkan bir yerel yönetim.
M.Esat ALTUNGÜN
CHP Belediye Meclis Üyesi
CHP Belediye Başkan Aday Adayı
|